Site İçi Arama


Keyfi Mola

Gün arası eğlence!


sac_rengi

Esmer Ten :
Sarı saçtan kesinllikle kaçınmalısınız. Ancak ten renginiz amber tonlarını tasıyorsa, bakır yada kestaneyi denemelisiniz. Daha koyu tenliler sarap kızılı yada mavi siyahı uygulayabilirler.

Buğday Ten :
Parlak sarı ve platinden uzak durmalısınız. Size uygun saç renkleri, açık kahve, altın sarısı ve açık kızıl tonlarıdır. Mahagoni, ateş kızılı, koyu kahve, patlıcan morunu deneyebilirsiniz.

Beyaz Ten :
Çok açık sarı uygun değildir. Altın sarısı, platin, mahagoni veya bakır kızılını denemelisiniz.


Devamını okumak için tıklayınız


mutsuz_1

Evet farkında bile değilsiniz ama bu 3 şarlatan mutluluğunuzu kilitlemiş vaziyette. Yani hayatınızın büyük bir kısmını bu 3 şarlatanla yaşıyorsunuz ama haberiniz bile yok. İşte üç şarlatan: “Ama ben haklıyım.” “Bakın şu halime.” “Ama ben böyleyim” demek. Hepsini teker teker çözeceğiz burda. Hayatınızın neresinde uzun süredir devam eden şikayetleriniz varsa, orda bu üç şarlatandan biri sizi çok güzel kandırıyor ve sizin haberiniz yok. Ama bu gün olacak ve inanamıyacaksınız bu şarlatanlar sizi nasıl kandırıyorlar.

Niye şarlatan diyorum bunlara? Çünkü on planda yaşayıp sizi çok rahatsız ediyormuş gibi görünüyorlar ama arka planda size uyuşturucu oluyorlar, problemlerinizi çözüyorlar. Yani bu kötü durumları hayatınızda istemiyorsunuz ama şarlatanlar onları hayatınızda tutuyor. Şunlara teker teker bir bakalım.

Ama ben haklıyım!!!

En büyük şarlatan. Niye? İnsan oğlu haklı olmayı, sevgiye, mutluluğa, başka insanlarla yakınlığa, hayatta olabilecek her türlü güzelliğe tercih ediyor. Yani etrafta “ben haklıyım” diye gezmeyi ve öyle yaşayıp öyle ölmeyi, bir ilişkiyi düzeltmeye, bir olasalığı gerçekleştirmeye tercih ediyor. Komik değilmi? Bu şarlatanın insana verdiği tek şey “ben haklıyım” dedirtmek ve insanı bu kilidin altında tutmak ve ölene kadar olabilecek güzelliği, mutluluğu önlemek.


Devamını okumak için tıklayınız


emzirme

Emzirme vakti geldi, nasıl emzirmelisiniz?

Doğumdan sonraki ilk bir saat içinde bebeğinizi emzirmeniz çok önemlidir.Bunu yaparken de emzirme danışmanından yardım isteyin. Normal doğum veya sezaryen yapmış olmanız emzirmenizi etkilememektedir. Seçtiğiniz hastanenin emzirme danışmanının olması ve “rooming-in” uygulaması yani bebeğiniz ile aynı odada kalmanızı sağlaması size anne sütü ve emzirme açısından büyük avantaj sağlayacaktır. bebek odası kavramı günler geçtikçe ve anne sütünün önemi algılandıkça geçerliliğini kaybetmektedir; zaten siz bebeğiniz ile birlikte olabileceğiniz her saniyeyi zevkle geçirmeyecekmisiniz? Bebeğinizi emzirirken ona doğanın sunduğu en iyi besini veriyorsunuz. Bu nedenle, ilk günlerde bazı zorluklar yaşarsanız gayretinizi eksiltmeyin. Sonuçta emzirebilmek ve yaşamın ilk 6 ayı boyunca saf anne sütü verebilmek sizin bunu yapma arzu ve inancınıza bağlıdır. “Ben bunu yapacağım” dediğinizde işin %90’ı çözülüyor. Ümidinizde azalma olursa herzaman kendinize şu soruyu sorun “50 sene önce mama varmıydı?” “Binlerce yıldır insan nesli nasıl devamını sağladı?” Bu yeni beceriyi bebeğinizle birlikte sizde öğreneceksiniz. Önceleri nasıl emeceğini bilmiyor ve uzun süre emmeye uğraşıyorsa üzülmeyin, biraz sabırlı olun yeter. İlk haftaları atlattıktan sonra, bebeğinizi aylar boyunca başarı ile besleyecek bir yöntemin kendiliğinden geliştiğini göreceksiniz.


Devamını okumak için tıklayınız


doguma_giderken

Televizyonda herşey öyle basit görünür ki! Sabah saatlerinde hamile kadın uyanır,elini karnının üzerine koyar, uyuyan kocasını sakince uyandırır ve “vakit geldi tatlım”der. Merak ederiz, bu kadın vaktin geldiğini nereden bilmiştir? Daha önce hiç doğurmadığı halde doğumun başladığını nasıl böyle sukunet ve güvenle anlayabilir? Aslında gerçek hayatta tam bir belirsizlikle uyanırız. Bunlar gerçek doğum sancıları mıdır, yoksa yine yalancı Braxton Hicks kasılmaları mı? Kocamı uyandırmalı mıyım? Gecenin yarısında doktoru arayıp yalancı doğum olabilecek bu durumu bildirmeli miyim? Ya hastaneye gitmekte geç kalırsam? Kafanızdaki sorular ağrı ve kasılmalardan daha hızlı çoğalır. Gerçek şu ki doğumun başladığını anlamamaktan endişelenen kadınların çoğu sonuçta bunu anlarlar. İçgüdü, şans yada kuşkuya yer bırakmayacak kadar şiddetli kasılmalar sayesinde büyük çoğunluk hastaneye ne erken nede geç tam zamanında gider. Yinede bu işi şansa bırakmanıza gerek yok. Önceden doğum öncesi belirtileri, yalancı ve gerçek doğum belirtilerini öğrenmeniz şaşkınlığınızı ve endişelerinizi giderecektir. Doğumu tam olarak neyin tetiklediğini kimse bilmiyor. Vücudun ürettiği bir grup doğal maddenin (prostaglandinler) bu süreçte çok önemli olduğuna inanılıyor. Hamilelik sırasında rahim tarafından üretilen prostaglandinlerin normal doğum sırasında iyice arttığı biliniyor. Bu maddeler rahimde ki kasları harekete geçiriyorlar ve hipofiz bezinden Oksitosin salınmasını tetikliyorlar.Her ikisi de doğumun başlamasında önemli etmenler. Aspirin gibi prostaglandin etkisini engelleyen ilaçlar doğumu geciktirebilirler. Büyük olasılıkla doğumu başlatan bebek, plasenta ve annenin bir ortaklığıdır.

DOĞUM HABERCİLERİ

Doğum öncesi bedensel değişiklikler bir saat öncesinde ortaya çıkabildiği gibi bir ay öncedende çıkabilir. Doğum öncesinin özelliği olan rahim ağzında incelme ve genişleme olmasıdır ancak bunu yalnız doktorunuz farkedebilir. Sizin farkedebileceğiniz çeşitli değişikliklerde vardır.

İnme ve yerleşme: İlk kez anne olacak kadınlarda genellikle doğum başlamadan önceki iki ila dört hafta içinde bebek leğen kemiğine inmeye başlar. Ama sonraki doğumlarda bu belirti farkedilmeyebilir. Leğen kemiği bölgesi ve makatta artan basınç hissi: Bebeğin aşağı inmesi ile binen yük bu etkyi oluşturur.

Kilo kaybı veya kilo alımının durması: Dokuzuncu ayda kilo alımı genelde yavaşlar, hatta doğum yaklaştıkça bazı kadınlar bir iki kilo zayıflarlar.

Enerji düzeyinde değişiklik: Dokuzuncu aydaki kadınlar kendilerini gitgide daha yorgun hissederler. Bazıları ise tam tersi enerji fazlalığı yaşarlar.

Sümüksü tıkacın kaybolması: Rahim ağzı incelmeye ve açılmaya başladıkça rahim çıkışını tıkayan sümüksü tıkaç yerinden oynar. Bu madde ilk gerçek kasılmalardan bir veya iki hafta önce yada doğum başlar başlamaz vajinadan atılır.


Devamını okumak için tıklayınız


dogum_cantasi

Bebek için gerekenler :

Bebeğinizin içinde uyuyabileceği bebek beşiği
Yatak takımları
Yumuşak bir battaniye
Bebek arabası veya ana kucağı
Varsa arabanız için bebek oturağı
Bebeğin yıkanması için küvet
Bebeğin banyosu için havlu, özel sabun ve şampuan
Altını değiştirirken sereceğiniz kalınca örtü yada ince bir minder
Bebek bezleri ve altını temizlemek için kremli mendiller, pudra
Bebeği biberonla beslayecekseniz şişe, emzik gibi malzemeler
Bebeğiniz için gerekengiysiler: 6-8 adet geniş yakalı fanila, 8 tulum, en az 2 hırka, 2 pijama, 3-4 çift yumuşak çorap, bebek başlığı yada şapka, bebek eldiveni, hava soğuk ise yünlü dış giysi
Bebeğinize masaj yapmak için bebek yağları, temizleyici mendil, nemlendirici ve pudra


Devamını okumak için tıklayınız